26 Nisan 2011 Salı

Schumi Diyor Ki!

.
"Hayatımın en iyi sıralama turları değildi ama en azından takım arkadaşımın performansına bakarak aracın nasıl bir potansiyeli olduğunu görme fırsatı yakaladık. Sevgili Şişko Bodur Çörek Suratlım* bana üzerine “Schumacher – P11” yazan bir t-shirt alacakmış ki her sıralamadan sonra giyebileceğim bir t-shirtüm olsun’muş.

Yarış boyunca pek çok geçişin olması keyifliydi. Ancak Kobayashi’nin beni geçmesi bu keyifli anlara dahil değil. Çocuklarım küçükken Peter Pan çizgi filmindeki, peşindeki timsahtan bir türlü kurtulamayan Kaptan Hook karakterini çok severlerdi. Benim timsahım da Kobayashi. Benim kabusum Kamui, Fernando’nunki ise Vitaly Petrov.

Unutmadan ekleyelim, model araç üreten markaları, Jenson Button’ın Red Bull’un pit ekibinin önüne otomobilini çektiği anı ölümsüzleştireceklerini umuyorum. Ama bu model satışa çıkarsa piyasada bulamayız herhalde, Jenson hepsini alıp saklamak isteyebilir çünkü. (En çok bunu beğendim; F1 izleyicileri için hoş bir andı.)

Çin’den çıkan bir diğer sonuç da, 2012’den sonra Schum’un yerine Mercedes’e kimin geleceğini de öğrenmiş olmamızdı. Norbert'in (Haug), Paul di Resta’yı tarif ederken kullandığı “dikkat çekici ve olağanüstü” kelimelerinin Haug’çadaki gerçek tercümesi şudur: “Di Resta’nın sözleşmesini postaya verdik”…

Türkiye’deki yarışı dört gözle bekliyorum. Üzerinde P11 yazan t-shirtü giymeyeceğime size söz veriyorum.

Sevgiler
The Schum'
*Schumi’nin otomobiline verdiği isim
"
http://formula1kulubu.com/'dan alınmıştır...

25 Nisan 2011 Pazartesi

Neye ve kime karşı ‘filtre’?

Neye ve kime karşı ‘filtre’?: "

Neye karşı ‘beyaz filtre’? Neye ve kimlere karşı ‘siyah filtre’ ? İnternet ortamını ve kullanıcının erişim olanaklarını kısıtlayacak usul ve esaslara neden karşı durmalıyız?


‘Beyaz ve siyah filtre meselesi nedir’i açıklamadan önce, bir yönetmeliği usulünce açıklamak gerek.


5809 sayılı Kanunun 4’üncü 6’ncı ve 50’inci maddeleri ile 28.07.2010 tarihli ve 27655 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesi hükümleri kapsamında, BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU’nca hazırlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” 22 Şubat 2011 tarihinde 2011/DK-10/91 no’lu karar ile onaylanarak, “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar”ın 22 Ağustos 2011’de yürürlüğe girmesine karar verildi.


“İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” ne getiriyor? Kısaca Türkiye’deki tüm internet kullanıcıları bir şekilde sınıflandırılıyor, aile paketi, çocuk paketi, yurtiçi paketi veya standart paket aboneliğinden birini seçmek zorunda bırakılıyor. Bu paket uygulamalarında da BTK eliyle kullanıcılara, farklılaşan oran ve düzeylerde ve internetteki zararlı içerikten korunma adı altında, internet ortamına erişiminde kısıt getiriliyor. Bu noktada, bu usul ve esasların arkasındaki zihin örüntüsünün kendi yurttaşını birey olarak görmediğini, onun adına eylemeye muktedir olarak sadece kendini ve kendinin mutlak otoritesini ve bu mutlak otoritenin doğruluğunu gördüğünü belirtmek gerekir. Bu anlamda burada herşeyi bilen muktedir özne BTK ve muteber vatandaşlar da İnternet erişim özgürlükleri ile İnternet ortamında seçme haklarının “onların iyilikleri adına” ellerinden alınmasına rıza gösterenlerden oluşmakta. Devlet eliyle, filtreleme uygulamasının topyekünleştirilmesine ve zorunlu kılınmasına yol açacak bu uygulamanın benzer örnekleri ancak Çin Halk Cumhuriyeti, Küba, İran, Tayland gibi yurttaşlarının siberuzama erişimini sınırlandıran ve engelleyen ülkelerden verilebilir.


BTK KİMİ TEMSİL EDİYOR?

BM desteğiyle Freedom House tarafından Nisan 2011 de yayınlanan İnternette Özgürlük Raporu’na göre, Türkiye’nin “kötü puan’ını 42′den 45′e yükselterek” internete erişim özgürlükleri konusunda giderek daha kısıtlayıcı bir siyasal ve yasal söylem ile uygulamalara sahip olduğunu belirtelim. Dolayısıyla, yukarıda kısaca özü açıklanan bu usul ve esas uygulamasının Türkiye’de internet sansürünü doğal ve sorgulanamaz, bunun sonucunda sansürü görünmez kılacağı hiç şüphesizdir.


Üstelik bu filtre uygulaması söz konusu usul ve esasların 14 ve 15. maddeleri ile BTK’ya verilmiştir. BTK, hangi yurttaş adına hangi siteye, toplumsal paylaşım grubuna, tartışma grubuna veya bloga “siyah” etiketini takacaktır? Bu etiketleme hangi siyasal-kültürel ve ekonomik çıkar grubunun “erk”ine hizmet edecek, çevrimiçinde hangi bireylerin, grupların siyasal-kültürel ve ekonomik temsiliyetleri erişilmez, görünmez kılınacaktır?


Aslında çevrimiçinde “siyah etiketi” takarak bazı olguları ayrıştırmak, dışlamak, çevrimdışında bireyleri etnik kökenleri, dini inanış ve mezhep aidiyetleri, cinsel kimlikleri, siyasal görüşleri ile ötekileştirmenin, kendi varlığına tehdit kaynağı olarak görmenin bir uzantısıdır. Dolayısıyla, aslında çocukları pornografi, müstehcenlik, kumar gibi zararlı içeriklerden korumak adı altında toplumun çoğunluğuna, özellikle de ebeveynlere “sağduyu” işlemi ile atılan kanca ile, toplumdaki çeşitli ve farklı var olma pratikleri iki kutuba indirgenmekte, toplumda varolan renkler ya siyah ya da beyaz olarak tanımlanmakta, gri mekanlara olanak tanınmamaktadır. Adorno ve Horkheimer’in Aydınlanmanın Diyalektiği’nde, “Egemen artık benim gibi düşünmelisin ya da ölmelisin demez. Tersine şöyle der: Benim gibi düşünmemekte serbestsin: yaşamın, malın, mülkün sana ait. Ama bugünden itibaren sen aramızda bir yabancısın”.


Bu internet filtresi uygulamasıyla, birey korumacı ve kollamacı bu muhafazakar ideoloji tarafından pasifize edilmekte, zihni “tek doğru, tek renk, tek söylem” çağrısına uymaya, sağduyuya davet edilmektedir. Bu nedenle, Ağustos 2011’den itibaren İnternet ortamına erişimde aklını kullanmaya muktedir bireyin akıl ve irade özgürlüğünü elinden alan bu usul ve esaslara karşı durmak, yürürlüğe girmesine itiraz etmek gereklidir.


Not: IPS İletişim Vakfı-Bianet, 13 Nisan 2011 tarihinde “yürütmenin durdurulması” talebiyle, söz konusu usul ve esaslara karşı Danıştay’a iptal davası açtı. Vakıf, Danıştay’a yaptığı başvuruda BTK’nın aldığı yeni kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle tanınan temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde kısıtladığını belirtti. Vakıf adına başvuruda bulunan avukat Ayşe Altıparmak, BTK’nın keyfi bir şekilde yasaklı siteler listesi hazırlayabileceğini, çocukları zararlı içerikten korumak için ebeveynlerin yerine devlet eliyle karar verilmesinin doğru bir uygulama olmadığını belirterek, “Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Komisyonu çocuklar gibi zarar görmesi mümkün grupları korumak için yasal önlemler almaktansa özdenetim yollarına gidilmesini teşvik etmektedir. Bu nedenle, üye ülkeler ev ve okul bilgisayarları ile İnternet kafelerde filtre programlarının kullanılmasını teşvik etmeli ama devlet düzeyinde filtreleme girişimlerinden her ihtimalde kaçınmalıdır.” açıklamasında bulunmuştur.

"

23 Nisan 2011 Cumartesi

Web Uygulama Güvenliği Etkinliği 30 Nisan 2011


NetSec Ağ ve Bilgi Güvenliği Topluluğu 30 Nisan 2011′de “Web Uygulama Güvenliği”konusunda bilgi paylaşımı ve tanışma amaçlı Microsoft Türkiye sponsorluğunda  Bellevue Residence’da  buluşuyor.
Buluşmada “Web uygulamalarında sık karşılaşılan güvenlik problemleri ve ilginç açıklar”,  ”bulut bilişim güvenliği”,  ”ajax güvenliği”, “exploit geliştirme yöntemleri ve exploit dünyası”,  ve “web uygulama açıklıkları karşısında saldırı engelleme sistemlerinin yetersizliği” konulu 5 farklı sunum yapılacaktır. Buluşmaya Bilgi Güvenliği AKADEMİSİ’nden Huzeyfe ÖNAL ve Celil ÜNÜVER iki sunumla katkıda bulunacaktır.
Buluşmanın temel amacı bilgi güvenliği sektörü çalışanlarının biraraya gelip tanışması, iş birliktelerini arttırması ve bilgi paylaşımıdır.
Etkinlik CISSP sertifikası sahipleri için 4 CPE değerindedir.
Etkinlik AdıNetSec Topluluğu İstanbul Buluşması|Web Uygulama Güvenliği
DüzenleyenNetSec Topluluğu, Bilgi Güvenliği AKADEMİSİ
SponsorMicrosoft Türkiye
Tarih/Saat30 Nisan 2011 Saat 13:00-17:00
Yer
KayıtEtkinliğe kayıt olmak şartıyla tüm bilgi güvenliği uzmanları, meraklıları katılabilir.
Katılımcıya Kazançları
  • Sektör içinde çalışanlar ile tanışma, güncel siber tehditler konusunda bilgi alışverişi, iş birliği ve
    network oluşturma.
Hedef Kitle
  • Bilgi güvenliği yöneticileri
  • Ağ ve güvenlik mühendisleri
  • Hosting firmaları/ISP’ler
  • Telekom firmaları
  • Kamu kurum ve kuruluşları
  • Yazılımcılar
Ücret – KontenjanEtkinliğimi ücretsiz olup etkinlik için kontenjan sınırlıdır. Lütfen katılım durumunuz kesinse kayıt olunuz.
Etkinlik Programı13:00-13:15 Tanışma ve Etkinlik Açılış Konuşması
13:15-14:00 Web uygulamalarında sık karşılaşılan güvenlik problemleri ve ilginç açıklar- Sertan KOLAT – AVANTEG
14:00-14:15 ARA
14:15-14:45 Bulut bilişim güvenliği  Ozan GÜNDÜZ -Microsoft Türkiye
14:45-15:20 Ajax güvenliği H. İbrahim SARUHAN – Vodafone
15:20-15:50 ARA
15:50-16:30 Exploit geliştirme yöntemleri ve exploit dünyası Celil ÜNÜVER – Bilgi Güvenliği AKADEMİSİ
16:30-17:00 Web uygulama açıklıkları karşısında saldırı engelleme sistemlerinin yetersizliği Huzeyfe ÖNAL- Bilgi Güvenliği AKADEMİSİ
Etkinlik Programı Detayları:


Web uygulamalarında sık karşılaşılan güvenlik problemleri ve ilginç açıklar:
2010 yılında denetlenen -100′ün üzerinde- web uygulamasında en sık karşılaşılan güvenlik problemleri özetlenerek, karşılaşılan bazı ilginç güvenlik açıkları isim/sektör verilmeden incelenecektir.
Konuşmacı Hakkında: Sertan KOLAT (Avanteg)
1997 yılından beri bilgi güvenliği ile ilgilenen Sertan Kolat, sektöre 1998 yılında Linux sistem yöneticisi olarak girmiştir. 2000 yılından itibaren Netone adlı Internet Servis Sağlayıcıda (ISP) network ve sistem destek ekibinde takım liderliği görevini üstlenmiştir. Burada ülke bazında omurga ağ altyapıları, routing protokolleri, TCP/IP servis protokolleri işleyiş detayları, servis güvenliği, DoS ve DDoS saldırılarını engelleme vd. hakkında detaylı tecrübeye sahip olmuştur.
2004 yılından beri Avanteg firmasında güvenlik danışmanı olarak çalışmaktadır. Burada penetrasyon testleri, uygulama güvenlik denetimleri gerçekleştirmekte ve yönetilen IDS/IPS çözümlerini yönetmektedir.
CISSP, CISA, OSCP sertifikalarına sahiptir. Yüksek lisans tezini Web Uygulama Denetim Yazılımlarının İyileştirilmesi(Improving Web Vulnerability Scanners) üzerine yapmış ve Arachne adlı web uygulama güvenlik denetim yazılımını geliştirmiştir.
http://www.sertankolat.com ve http://automatedscanning.blogspot.com adresinden çeşitli güvenlik konuları üzerine güncel yazılarına ulaşılabilir.


Bulut bilişim güvenliği: Sunumda  son yılların en popüler konularından biri olan  bulut bilişimin(cloud computing) sorgulanan yanlarından biri olan bilgi güvenliği konusunda bilgi verilecektir.
Konuşmacı Hakkında: Ozan GÜNDÜZ (Microsoft Türkiye)
28 Nisan 1988′de Söke’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Söke’de tamamladıktan sonra, 2002 yılında lise eğitimi için İzmir Fen Lisesi’ne geçti. İzmir’de dört yıllık lise eğitiminin ardından, 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’ne yerleşen konuşmacı; 2011 Haziran ayında lisans derecesini almış olacak.
Farklı bilişim sitelerinde bilgi güvenliği ve Microsoft güvenlik çözümleri üzerine makaleleri bulunan konuşmacı, 2010 yılı Ağustos ayından beri Microsoft Türkiye’de Güvenlik Çözümleri Uzman Yardımcısı olarak çalışmakta.

Ajax güvenliği :
Konuşmacı Hakkında:  İbrahim SARUHAN (Vodafone)
Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Lisans derecesi bulunan İbrahim Yüksek Lisans derecesini Delaware Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri bölümünden almıştır. Vodafone da Yazılım Güvenliği ile ilgili Projeler ile ilgilenen İbrahim kariyerine 9 sene önce yazılımcı olarak başlamış ve kariyerinin büyük çoğunluğunda Telekom firmalarında çalışmıştır.
Ibrahim bir çok güvenlik sertifikası almış olup bunlardan bazıları GWAPT, GCIH, GPEN, GCFA, GSEC, GCIA-Gold, GCFW, GSNA, GWAS, GPCI and SSP-GHD gibi GIAC sertifikalarıdır. Bilişim Güvenliği alanında araştırma geliştirme üzerine de çalışan İbrahim “Detecting and Preventing Rogue Devices on the Network” adlı bir makale yayınlamış olup makalesine SANS Reading Room’dan ulaşılabilir.

Exploit Geliştirme Yöntemleri ve Exploit Dünyası: Bilişim güvenliği olaylarının %80′i yazılım açıklarının sömürülmesiyle meydana gelmektedir. Hafıza taşması vb. güvenlik açıklarının bu orandaki payı büyük olmakla beraber ciddi tehditler oluşturmaktadır. Konuşmada temel düzeyde hafıza taşması açıklarından ve exploiting yöntemlerinden bahsedilecektir. Ayrıca web tabanlı bir kimlik yönetim yazılımında (Novell eDirectory) konuşmacı  tarafından keşfedilmiş hafıza taşması açığı ve exploiti demo olarak gösterilecektir.
Konuşmacı Hakkında: Celil ÜNÜVER (Bilgi Güvenliği AKADEMİSİ)
2004 yılından beri yazılım güvenliği üzerine çalışmaktadır. Çeşitli yabancı firmalara bağımsız olarak vulnerability researcher olarak hizmet vermiştir. Microsoft, Novell , AOL gibi dünyaca ünlü firmaların yazılımlarında bulduğu zaafiyetler güvenlik bildirisi olarak çeşitli uluslararası güvenlik listelerinde (Securityfocus, IBM-ISS) yayınlanmıştır.
Vakit buldukça uluslararası konferanslara konuşmacı olarak katılmaktadır ve yazılım güvenliği üzerine makaleler yazmaktadır. İlgi alanları; yazılım güvenliği , tersine mühendislik ve gömülü sistem güvenliğidir. Hakkında detaylı bilgiye ve çalışmalarına; www.securityarchitect.org üzerinden ulaşılabilir.

Web Uygulama Açıklıkları Karşısında Saldırı Engelleme Sistemlerinin Yetersizliği:Günümüz sınır güvenliğinin en önemli bileşenlerinden biri olan Saldırı Tespit ve Engelleme Sistemlerinin güncel web uygulama açıklıkları karşısında yetersizliği ve alternatif çözüm önerileri anlatılacaktır.
Konuşmacı Hakkında: Huzeyfe ÖNAL (Bilgi Güvenliği AKADEMİSİ)
Bilgisayar mühendisliği eğitiminin ardından 2002 yılından itibaren çeşitli firmalarda  UNIX sistem yöneticisi, ağ güvenliği yöneticisi, bilgi güvenliği denetim uzmanı, adli bilişim analiz uzmanı  olarak  görev alan Huzeyfe ÖNAL 2008 yılından itibarenBilgi Güvenliği AKADEMİSİbünyesinde bilgi güvenliği konusunda eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.
http://www.lifeoverip.net adresinden  güvenlik konuları üzerine güncel yazılarına ulaşılabilir.


22 Nisan 2011 Cuma

Microsoft: 350 million licenses of Windows 7 sold in 18 months

Microsoft: 350 million licenses of Windows 7 sold in 18 months: "Microsoft officials said on April 22 that the company has sold 350 million Windows 7 licenses in the 18 months the product has been available."