24 Eylül 2010 Cuma

Çetin Altan'dan Cumhuriyet(!) Savcısı

Değiştirilmeden aktarılmıştır.
"...
Onlar da bürokrasi çarkının irice dişlileriydi. Onların da bekçilerle polislerinkinin üstünde kendilerine özgü bir cumhuriyetleri vardı. Lüks yerlerde bedava yemek yemek, tabanca taşımak, ucuzundan kat sahibi olmak gibi bazı avantajları bulunan bir cumhuriyet... Bu arada bazı kişileri kurtarmak, bazı kişileri korkutmak, bazı kişilerin de hayatlarını yok etmeye çalışmak, cumhuriyetlerinin gerekleri içindeydi.
Yüz yüze daima dostça, şakalaşarak konuşurlar ve arkadan da daima aldıkları emirleri uygularlardı. Bunu mesleklerinin hüneri durumuna getirmişlerdi. Ve yaptıkları haksızlıkların kantara gelmediğini gördükleri zamanlarda boyunlarını bükerler ve onlar da:
- Ne gelir elimizden, bizler de emir kuluyuz -derlerdi.
Emir kulluğu sayesinde kurdukları küçük cumhuriyetlerinden hoşnutturlar ve onun hatırına her türlü emre elpençe divandrılar.
Bu nedenle de, kelle pahasına dahi olsa inançlarına savunanlara hem hayran, hem düşmandırlar. Bürokrasinin her düzeyinde olduğu gibi onların da cumhuriyetinde çeşitli rahatlıklar vardı ama bir şey kesin olarak yoktu: İnancını savunmak.
..."

Bir Avuç Gökyüzü, Çetin Altan, İnkılap Kitabevi, 1998, syf:85

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder